5 Şubat 2009 Perşembe

BEN KÖYÜMÜ ÖZLEDİM

Çocukluğumda yaşadığım o şirin köyü hiç unutamıyorum.O patika yollarını,ormanlarını ve inanın ağaçtan düşen yapraklarını bile özledim. Sonbaharda ormana gidip düşen yaprakların altında dururdum.Başımdan aşağıya dökerdim yaprakları.Kuşlarını,bayırlarını o bayırdan aşağıya doğru koşmayı özledim.Köyün karanlık gecelerini,ellerine elişilerini alan kadınların yol kenarlarında yaptıkları dedikoduları bile özledim.Kıvrak makbuşu,fingirdek çiçoyu ve inanın fesat aç deveyi bile özledim.Neden bilemiyorum ama çamurlu yollarını,yağmur yağarken etrafa yayılan toprak kokusunu bile özledim.Köyden çıkalı çok olmuştu ama ben neden hala özlüyordum.İnsanın çoçukluk yılları unutulamadığı içinmi?Hayır, neden biliyormusunuz,çünki çocukluğumda yaşadığım o yoksulluğu özlüyorum.Sürekli aklımda.Gözümü kapattığım an o gecekondu evimiz ve içinde yaşanılan mutluluk ama bir okadarda fakirlik geçiyor gözümün önünden.Ben o fakirliğide,gece kondu evimizide çok özlüyorum.!!!!

3 yorum:

  1. ablasııı fakirlik özlenmezde fakir insanların çok huzuru vardır özlenen odur şimdi orda yaşayacaksın deseler olmaz dersin bi düşün derim sadece özlersin

    YanıtlaSil
  2. belkide ben o küçük kız çocuğunu özlüyorumdur.Bilmiyorum ama galiba haklısınız.Yorum için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  3. Bence de insan çocukluğundaki huzuru özlüyor çoğu zaman. O zamanlar, zaman ve mekan önemli değildir aslında çünkü her şey güzel gelir insanın gözüne. İnsan büyüdükçe, yorum ve yargıları da artar ve hep daha fazlasını ister yetinmez olur hiçbi şeyle.. ama küçükken yetinmeyi bilmiştir, ordaki saftır, güzeldir ve hayatın sonuna kadar özlenendir..

    YanıtlaSil