30 Ocak 2009 Cuma

KIZGIN KOÇ

Sene 1995 ben ozamanlar 8 yaşındayım.Babam kurban bayramı yaklaştığı için kurban olarak tosun değilde koç kesmeyi tercih etti.Ve gidip şöyle güzel,bığır bığır bitmiş,sinirli bir koç aldı.Ahıra koydu,yemini verdi ve bizi sıkı sıkı tembihledi."Sakın ola ki kapıyı açmayasınız "dedi.Ben yerimde duramadım.Gittim kapıyı açtım.Babam koçu bağlamıştı bir güzel ipini sökmeye başladım.Ama olacaklardan habersizdim.Oysaki çok sevimli görünüyodu zarar vereceğini düşünemedim.Neyse ben bunu yavaş yavaş açıyorum ama koç derin derin nefes alıyodu.ipin sıkı olduğunu düşündüm ve boğulmasın diye dahada hızlı açmaya başladım.Artık açmıştım.Koç kafasını eğdi bana kızgın kızgın bakmaya ayağını sürmeye başladı.Biraz korkuyor birazda bişey yapmaz diye düşünüyordum nede olsa onu ben açmıştım nankörlük yapmazdı dımı,ama düşündüğüm gibi olmadı.Yavaş yavaş koşar adımlarla yürümeye başladım kapıya yaklaştığım an bağıra bağıra fırladım.Ben deli gibi çayırda bir otarafa bir bu tarafa koşuyorum hemen arkamdada deli gibi bir koç.Kızgın sinirli ve burnundan solan bir koç.Ben"anneeeeee,babaaaaaaa "diye bağırıyorum koşmaktan başkada bişey diyemiyorum.Ben koştukça koç dahada sinirleniyodu.Hava birazda yağmurluydu,çayır ıslaktı ayağım kaydı yere düştüm ve işte o an arkamdan hızla gelen koç beni tam hedeften vurdu.Boynuzunu kıçıma bir sapladı neye uğradığımı şaşırdım.Ben yerde koç üstümde kardeş kardeş tepindik durduk.Sonunda annemle babam geldi,ama nafile beni koçun ayağının altından alamadılar.Komşular bi yandan babam bi yandan.Oh be nihayet koçu aldılar üstümden.Bende artık bitmiştim koç okadar üzerimde beni tekmelediki kalkacak halim yoktu.Eve babamın kucağında geldim.İki gün yataktan kalkamadım.Günler geçti kurban bayramı geldi babam da koçu kesmeye gitti.Artık intikam vakti gelmişti babam bir güzel koçu kesti çok mutluydum öcümü artık almıştım.bir dahada koçların yanından bile geçmedim.

27 Ocak 2009 Salı

MENŞURE TEYZENİN ELİ

Of yinemi anne ya...Annem sabah erkenden kalkmış işini gücünü görmeye başlamış.Elektirik süpürgesinin sesi kafamı ütüledi valla zır zır diye...Of bi rahat yok valla."hadi kızım kalk "dedi meğer erken kalkmasının sebebi sigara tiryakisi olan menşure teyzeymiş.O zamanlar küçük olduğum için evde yanlız kalmiyim diye benide götürdü.yavaş yavaş öte mahalleye geldik, menşure teyze"hele şükür ,iyiki geldin"dedi ve beni sevmeye başladı.Aman Tanrım elleri nede pis kokuyodu öyle.Sanki elleri hep dumanın içinde kalmış gibiydi.Ya o dişlerine ne demeli resmen pas tutmuş kahve rengiydi.Ya ellerine ne demeli ,çatlamış çizgi çizgi olmuş,nasır tutmuş ve çamur içindeydi.O beni seviyor bense tiksiniyordum.İçimden ofluyor pufluyordum resmen.Sıkılmıştım.Annem epeyce oturtuktan sonra"eh hadi bana müsade"dedi oh dedim içimden hele şükür.Artık eve gidebilirdik.Anneme bidaha onunla gitmiceğimi söyledim.Bidahada öte mahalleye ve menşure teyzeye gitmedim.


26 Ocak 2009 Pazartesi

KAFAMA YEDİĞİM TERLİK



Yine unutamadığım bir günü hatırlamak ve sizlere sunmak istiyorum.Okullar kapanmış yaz tatiline girmiştik.Tabi bize tatil yok.Annem inekleri dışarı çıkarmış bunları otlatın diye emir veriyo.Ben,ablamve komşu kızı iskelet inekleri otlatmak için bir çayıra götürdük.Çayır kenarında etrafı çevrili bir şeftali bahçesi ve can alan şeftaliler.üçümüzünde gözü o bahçeye takıldı.Ablam ve iskelet bahçeye girebilmek için plan yapmaya başladılar.Plan şöyleydi onlar bahçeye giricek bense etrafı gözetlicektim.Onlar bahçeye girdiler,bense korkuyodum birileri görücek diye.Bahçedeki köpek havlıyor du kendini yırtarcasına ama iskeletin umrunda değildi onun derdi sadece şeftali yemekti.Ablam ve iskelet eteklerini şeftaliyle doldurmuş geliyorlardıki sahibi gördü peşimize koşuyordu ablamsa şeftalileri bir türlü bırakmıyordu.Kadın git gide yaklaştı ve ablamı yakaladı bense var gücümle kaçmaya devam ediyordum.İskelet bi tarafa ben bi tarafa koşuşturup durduk.Ama çok korkmuştum.Eve geldim hemen yatağın altına saklandım çünki kadın ablamın kolundan tutmuş eve geliyordu.Annem bizi dövücekti emindim.Kadın derdini anlattı.Annem ablama beni rezil ettin topal hiç utanmıyomusun dedi ve saçından tuttu.Artık sıra bana gelmişti nerde o fıtık diye bağırmaya başladı kız çık dışarı yoksa çok fena olucak diye bağırıyordu bense korkuyodum.Annem yatak odasına geldi ve beni saklandığım yerden yani yatağın altından çıkardı ve ayağından çıkardığı terlikle beni bir güzel haşladı en çok da kafama vuruyordu.Kafam o kadar acıdıki ne o terliğin acısını nede o hırsızlığı hiç unutamadım.Bidahada hırsızlık yapmadık.


25 Ocak 2009 Pazar

KARDELENİN ZOR ANI

Çok heyecanlıyım ilk kez blog yazıyorum sizlerin ki gibi olamaz ama inşallah beğenirsiniz.Burda bir genç kızın yaşadığı çocukluk anıları ve bu anıları daha önce kimseyle paylaşmaması ve ilk kez sizlerle paylaşması yer alıyor.Çocukken ürkek ve sessiz bir kızdım tabi birazda utangaç annemden çok korkardım döverdi belkide sessizliğim buyüzdendir.Annem yine her akşam olduğu gibi yatakları sermeye başladı.Ve uyuma vakti gelmişti ben ablamla birlikte uyurdum nedense annem bizi ayırmazdı ve ablamın pis kokusuyla yatağa gömülürdüm.Okadar derin bir uykum vardıki ablamın kokusunu bile duymuyordum.Bendede bi halsizlik bi halsizlik ki sormayın gitsin.Acayipte uykum var karnımda ağrıyo tuvalete gidicem gidemiyorum ablam uyanır diye korkuyorum ve gitmedim uyumuşum.sabah oldu ben uyanamıyorum bişeyler yapışıyo bana ama anlamadım birazda sıcak ablam yatağı ısıtmış sandım ama uyandıktan sonra bide ne görim ben altıma yapmışım ama öyle böyle değil büyük yapmışım.Yataktan kalkamıyorum annem döver diye annem geliyo hadi kalk hastamısın yoksa diye bişeyler söylüyo hastayım dedim ama oda koku içinde annem anladı beni apar topar kaldırdı bide ne görsün yatak berbat peşime koştu saçımdan tuttu ve beni öyle dövdü öyle dövdüki babam zor aldı elinden ama napabilirdim çocuktum olabilirdi çok normal.Ama ogünden sonra ablam benimle yatmadı ve buna sevinmiştim bilerek sıçmadım ama işe yaramıştı.İyiki sıçmışım sefam olsun yoksa o kokarcayka yatmak zorunda kalıcaktım.Yataklar ayrıldı ve ben artık serile serile yatıyordum.